İmamoğlu: Milletimiz onları konutuna yollamaya devam edecek

İstanbul Büyükşehir Belediyesi kuruluşu İSKİ, İstanbul Avrupa 2. Bölge olarak isimlendirilen 4 milyon kişinin yaşadığı 9 ilçede yetersiz derelerin ıslahını gerçekleştirerek mevcut derelerin bakım, tamir ve paklığını tamamladı. 3 milyon TL yatırım ile gerçekleştirilen projenin tanıtım töreni İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla Esenyurt’ta gerçekleştirildi.

Törene Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Büyükçekmece Belediye Lideri Hasan Akgün, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Avcılar Belediye Lideri Utku Caner Çaykara, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa da katıldı.

44 DEREDE PAKLIK YAPILDI

Tamamlanan altyapı projesi hakkında bilgi verene İmamoğlu 9 ilçede toplam 44  ayrı derede 555 bin 623 metre dere paklığı, 10 bin 600 metre uzunluğunda dere ıslahı gerçekleştirildiğini anlattı. Derelerden 2 milyon 443 bin 832 metreküp gereç  çıkartılarak derelerin temizlendiğini tabir eden İmamoğlu 487 bin 337  metre kolektör paklığı yapıldığını kaydetti.

“DERE ISLAH MESELESİNİ SONA ERDİRDİK”

İmamoğlu “Maalesef bilhassa derelerimizin, vadilerimizin geçmişten bugüne çok önemli can kayıplarına mal olduğunu biliyorsunuz. Bu noktada en fazla Haramidere bunun  cezasını çeken, sorununu yaşayan bölgelerimizin başında. Bu istikametiyle su baskını meselesinin en değerli kaynaklarından birisi olan derelerin ıslah sıkıntısını bizim devrimizde güçlü yatırımlarla sona erdirdik.  Bugün itibariyle tamamladığımız projeler sayesinde Avrupa 2.  bölge diye tariflediğimiz bu çalışmada Avcılar, Bakırköy, Başakşehir, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Çatalca, Esenyurt, Küçükçekmece ve Silivri’de yaklaşık 4 milyon insanımızın hayatını kolaylaştıran, rahat bir nefes almasını sağlayan, yağmurlu havalarda tasa duymayacakları bir altyapının varlığını insanlarımıza sunmuş olduk” dedi.

“VADİLERİ RANT ALANI OLARAK GÖRÜYORLARDI”

Kendi periyotlarından evvel bu hususa farklı yaklaşıldığını lisana getiren İmamoğlu “Vadiler imara açılıyor,  vadilerin kıyılarındaki boşluklar rant alanı olarak görülüyordu. Biz ise buraları ömür vadilerine dönüştürdük. Bunun içini komşu ilçeniz Beylikdüzü’nde ve artık D100 karayolundan kıyıya kadar uzanan muazzam bir ömür vadisiyle başlatmıştık. Artık bütün İstanbul’a yayıldı” diye konuştu.

“BİZİM İÇİN HEDEF SEÇİMİ KAZANMAK DEĞİL” 

İmamoğlu,  halk sıhhatini korumak ve etraf kirliliğinin önüne geçmek için her iki yakada yaptıkları altyapı çalışmalarını anlattı. İmamoğlu şöyle devam etti:

– Bizim için tahlil demek durum yönetim etmek değil kalıcı tahlil bulmak demektir. Gerçek tahlil demektir. Günü kurtarmak, durumu yönetim etmek, göz boyamak ya da seçimi kazanmak için tahlil üretme konumu bizim durumumuz değil. Her vakit söyledim. Bizim için amaç seçim kazanmak değil. Bizim maksadımız İstanbulluların sıkıntısını çözmek, İstanbulluların Esenyurtluların gönüllerini kazanmaktır. Baktığımız pencere odur.

– Çocukların geleceğini kurtarmaktır. İnsanlarımızın hayatına kattığımız her kaliteli çalışma bizi ziyadesiyle memnun ediyor. Bizim hedeflediğimiz ve kilitlendiğimiz seyahat budur. Tam yol ileri dedik, demeye devam edeceğiz. Hemşerilerimizden aldığımız güçle milletin parasını, millet için harcamaya devam edeceğiz. Yılların deneyimiyle bu işe bugün başlamış üzere heyecanımızın yüksek olduğunu her yerde lisana getireceğiz.

“MİLLETİMİZ ONLARI MESKENİNE YOLLADI”

– Kamu yatırımları bu kentin tabiatına, bu kentin çocuklarına, bu kentin gençlerine, başta hanımefendilerine, beyefendilerine herkesi memnun kılma uğraşıdır. Hemşerilerimiz bizi çok âlâ anlıyor. Biz de onları çok âlâ anlıyoruz. Onun için 16 milyon insanımız için çalışmaya devam edeceğiz. Her belediye liderimizin tek seyahati vardır; milletine hizmet etmek. Bir kişinin değil milletinin kelamını dinlemek. Milletini keyifli etmek.

– Bizim partizanlıkla işimiz yok. Bizim insanlarımıza hizmet ederek memnun etmekle işimiz var. Milletimiz bir avuç insanı memnun eden insanlardan bıktı. Onları meskenine yolladı, yollamaya devam edecek. Milletimizin kalkınmacı bir seyahate, icraatçı bir seyahate, halkçı bir seyahate, yani insanlarını düşünen, insanlarını ayırt etmeyen, fakirin yanında fakat yoksulluğu üzerinden oy devşiren değil yoksulluğu bitiren, milletini zenginleştiren bir anlayışa gereksinimimiz var. Biz o seyahatin içerisindeyiz. Diğer hiçbir tanım bizi anlatamaz.