Son 20 yılın en düzgün devam sinemaları

“Mad Max: Fury Road”, “Deadpool 2” ve “Örümcek Adam 2” üzere tanınan üretimlerin yer aldığı liste, birinci sinemasıyla gişe rekorları kıran ve devam sinemasının kapısını aralayan sinemalara yer veriyor. Sinemaların listeye girebilmesi için 2004 ve sonrasında çekilmesi üzere şartı yer alıyor. 

Film eleştirmenleri ise devam sineması çekmenin kolay olmadığını, orjinal üretim halihazırda dururken bir devam sinemasını özgününden daha yeterli yapmanın daha güç olduğunu vurguluyor.

İşte neredeyse orjinal imali geride bırakan ve kendi serilerini ileriye taşıyan son 20 yılın en yeterli devam filmleri…

1. MAD MAX: FURY ROAD (2015)

George Miller’ın dördüncü “Mad Max” sinemasını bu kadar etkileyici kılan değerli nokta, hiç kimsenin bunun bu türlü olmasını beklememesiydi. Mad Max, 1985’ten beri bir sinemada yer almamış kült bir bilimkurgu karakteriydi ve Miller’ın karakterden vazgeçtiği görülüyordu. Mel Gibson’ın rolü tekrar canlandırması katiyetle beklenmiyordu. “Mad Max”in yeni sinemasının fotoğrafları yayınlandığında, son sinemanın parlak renklerinden çok uzak, sade ve donuk bir görüntüye sahipti. Birinci fragmanlar bile bu sinemanın ne olacağına dair güçlü bir fikir vermiyordu.

2. KARA ŞÖVALYE (2008)

Christopher Nolan’ın “Batman Başlıyor” (2005) sinemasının devamı hem o kadar çok tartışıldı ve hem de o kadar çok sevildi ki, onu dikkate almamak imkansız. Fakat sinema hakikaten de makul bir bakış açısını değiştirdi ve Nolan’ı kendi başına bir marka haline getirdi. Daha da etkileyici olanı, “Kara Şövalye”, bir sinema üretimcisinin olağanüstü bir çizgi roman sineması yapmak için kesinlikle bir çizgi roman hayranı olması gerekmediğini; vizyonu ve düzgün senaristleri olduğu sürece bunun mümkün olduğunu gösterdi. Ayrıyeten sinema çekimlerinden sonra hayatını kaybeden Heath Legder’ın Joker performansı da süratle ikonikleşti.

3. CREED: EFSANENİN DOĞUŞU (2015)

Filmde Apollo Creed’in (Carl Weathers) oğlu Adonis Creed (Michael B. Jordan), boksör olarak kendine bir isim yapmaya çalışır ve onu eğitmek için Rocky Balboa’yı (Sylvester Stallone) inzivadan çıkarır. Adonis kendi mirasından gelen baskılara karşı savaşırken, müzisyen Bianca (Tessa Thompson) ile alakasını karmaşıklaşır, Rocky kanser teşhisine karşı savaşır ve her iki kahraman da birbirlerinde buldukları aileyle, birbirlerine güvenmeyi öğrendikleri duygusal bir seyahate çıkar.

Yönetmen Ryan Coogler, “Rocky” serisini yine canlandırarak bakış açısını değiştiriyor ve eski ekol ile yeni ekolün şık bir karışımını sunarak “Rocky”nin eski ve yeni hayranlarını bir ortaya getiriyor.

4. ÖRÜMCEK-ADAM: ÖRÜMCEK-EVRENİNE GEÇİŞ (2023)

“Örümcek Evreninde” (2018), animasyon ve muhteşem kahraman öykülerinin bir zaferiydi ve Miles Morales’i çizgi romanların ötesinde A listesindeki bir isim yaptı. Bir biçimde, “Örümcek-Adam: Örümcek-Evrenine Geçiş” daha fazla görsel tarz kullanarak, Örümcek Adam’ın tarihine, kültürel dokunuşlara ve etkileyici karakter çalışmalarına gönderme yaparak onu geride bırakıyor. Direktörler Joaquim Dos Santos, Kemp Powers ve Justin K. Thompson, daha evvel ekrana getirilmemiş bir sanat yapıtı yaratmak için yüzlerce animatörün çalışmalarından faydalanıyor.

5. DOCTOR SLEEP (2019)

Mike Flanagan imkansız üzere görünen bir misyonu üstlendi: Stephen King’in The Shining romanının devam sinemasını uyarlamak ve Stanley Kubrick’in The Shining (1980) sinemasının devamını yapmak . Bu sinema yalnızca kitaptan değerli ölçüde uzaklaşmakla kalmıyor, tıpkı vakitte King tarafından da pek sevilmiyor. Tekrar de Flanagan bir formda hem King’in hem de Kubrick’in yapıtlarını onurlandıran ve kendi büyüyen kültüne tam uyan ferdî bir şey yapmayı başardı.

6. AVATAR: SUYUN YOLU (2022)

13 yıl sürdü lakin James Cameron beklemeye bedel bir sinema sunmayı başardı. Sunduğu görsel şölenle dikkat çeken Avatar sinemaları yalnızca bundan dolayı para kazanmıyor. Bunun nedeni izleyicilerin anlatılan karakterleri ve öyküleri önemsemesi ve onlarla bağ kurması. Bu devam sinemasında evrensellik var – aileler, anneler ve babaların çocuklarının beklentilerini karşılaması ve çocuklarının da onların beklentilerini karşılaması hakkında bir kıssa anlatılıyor.

7. MAYMUNLAR CEHENNEMİ: ŞAFAK VAKTİ (2014)

Matt Reeves tekrar başlatılan seriyi aldı ve çatışmayı daha da geliştirerek Caesar’ı (Andy Serkis) kaçınılmaz olarak savaşa yol açacak imkansız bir barışa tutunmaya çalışan bir Shakespeare figürü olarak kurdu. Caesar insanlığın kalıntılarıyla eşit taban bulmaya çalışırken, Koba (Toby Kebbell) çatışmayı daha da berbatlaştırıyor, insanlardan silah çalıyor ve sığınaklarına tam kapsamlı bir atak başlatıyor. Bir insan ailesi de barışı garanti altına almaya çalışır, fakat başkanları Dreyfus önderliğinde (Gary Oldman) kendi savaşçılarıyla da karşılaşırlar.

8. ÖRÜMCEK ADAM 2 (2004)

Sam Raimi’nin global fenomen sineması “Örümcek Adam’ın” (2002) devam sinemasında Peter Parker (Tobey Maguire) hem Örümcek Adam hem de Peter Parker olarak hayatını sürdürmeye çalışırken, Mary Jane (Kirsten Dunst) ondan uzaklaşmaya çalışıyor ve Harry Osborn (James Franco) babasının cinayeti için Örümcek Adam’dan intikam almaya çalışıyor. Bu şahsî krizler, kendi kaybından muzdarip yeni bir düşman olan Doc Ock’un (Alfred Molina) gelişiyle daha da karmaşık hale geliyor. “Örümcek Adam 2”, Raimi’nin en ferdî sinemalarından biri ve tren sahnesi üzere inanılmaz aksiyon vaadini yerine getirdiği kadar, sinema bu karakterlerin ruhsal bir incelemesi niteliğini taşıyor.

9. MİSYONUMUZ TEHLİKE: FALLOUT (2018)

“Görevimiz Tehlike” sinemalarının 5.si ile serinin dizginlerini eline alan Christopher McQuarrie, 90’larda başlayan bir serinin günümüz izleyicilerinin ilgisini çeken ve heyecanını uyandıran formda kalmasında tesirli oldu. Bu sinema Ethan Hunt’a (Tom Cruise) hem fizikî hem de zihinsel yeteneklerine layık bir rakip olan August Walker’ı (Henry Cavill) sunarak onu biraz geride bırakıyor. Takımının yardımıyla – Luther (Ving Rhames), Benji (Simon Pegg) ve Ilsa (Rebecca Ferguson), Hunt üç plütonyum çekirdeğinin yanlış ellere düşmesini ve dünyayı nükleer savaşa sürüklemesini engellemeye çalışıyor.

10. LOGAN (2017)

Orijinalinden daha düzgün devam sinemaları yapmak kelam konusu olduğunda, “X-Men Origins: Wolverine”den (2009) sonra yükselmekten öbür yol yoktu. James Mangold, devam sineması “The Wolverine” (2013) için gruba katıldı lakin “Logan” ile büsbütün özgür kalmayı başardı, eski kahraman Logan’ın (Hugh Jackman) genetiğiyle oynanmış kızı Laura’yı (Dafne Keen) korumakla görevlendirildiği ve bilim insanları tarafından silah olarak kullanılmak istendiği distopik bir Western sineması çekti. Jackman ve Patrick Stewart’ın Charles Xavier olarak performansları, kasvetli fakat hak edilmiş bir kapanış kısmı oluşturuyor.

11. JOHN WICK: KISIM 4 (2023)

“John Wick”in yalnızca birkaç serinin sahip olduğu bir sorunu var, o da 2014 sinemasının tüm devam sinemalarının daha uygun olması. Üç devam sinemasından birini seçin. Her biri özgününü geride bırakan harika aksiyon sahnelerine ve yapım dizaynına sahip. Fakat 4. Kısım, izleyicilerin bu seride sevdiği her şeyi, destansı samuray kılıcı düellolarından ve havadaki bina çatışmalarından anında ikonik hale gelen merdiven tırmanma savaşına kadar sunuyor. John Wick (Keanu Reeves), her zamanki üzere çevik ve dövüşmeye hazır bir formda geri dönüyor.

12. KAPTAN AMERİKA: KIŞ ASKERİ (2014)

Black Widow (Scarlett Johansson) ve Falcon (Anthony Mackie) ile bir ortaya gelen Kaptan Amerika (Chris Evans), beyni yıkanmış eski dostu Kış Askeri, namı başka Bucky Barnes (Sebastian Stan) ile karşı karşıya geliyor. Devam sineması, üstün kahramana casusluk kanalını da açıyor ve Evans’a hem geçmişteki hem de şimdiki vakitteki yeriyle çaba ederken daha derin bir karakter düzeyi sunuyor.

13. SÜRATLİ VE ÖFKELİ 5: RIO SOYGUNU (2011)

“Hızlı ve Öfkeli 5” ile Justin Lin gaza basıyor ve onu sokak yarışları ile küçük çaplı soygunlara odaklanan bir seriden, yumruklar ve silahlı çatışmaların olduğu global bir aksiyon macerasına dönüştürüyor. “Hızlı ve Öfkeli 5”, uygun oyuncu takımıyla beyazperdedeki en büyük ve eğlenceli soygun takımlarından birini oluşturuyor.

14. DEADPOOL 2 (2018)

Ryan Reynolds’un Deadpool tasviri, kült Marvel anti-kahramanını süratle en tanınan çizgi roman karakterlerinden birine dönüştürdü. David Leitch’in devam sineması, ünlü oyuncuyu hayranların favorisi mutant Cable’la (Josh Brolin) karşı karşıya getiriyor. Cable, mukadderatı insanlığın geleceği için bir tehdit olan genç Russell’ı (Julian Dennison) öldürmeye çalışıyor. Bu devam sineması, özgününden daha süratli, daha komik ve daha eğlenceli bulunuyor.

15. TERRIFIER 2 (2022)

İlk sinema “Terrifier” (2016), zayıf bir kıssayla çok ayrıntılı olmayan efektleri kullanan bir deneme olarak bedellendiriliyor. Lakin direktör Damien Leone, o sinemaya yönelik tenkitleri olumlu olarak aldı ve bunları özgününü her taraftan geliştiren epik bir slasher sineması yaratmak için kullandı.